Bir yere, görünmeyen bağlarla hapsolmaktansa görünen bağlarla hapsolmayı tercih edersin.
Çünkü o zaman en azından neyle baş edeceğini bilirsin.
Duvarlar mı var? Ne kadar kalın ona bakarsın.
Nasıl yıkabilirim, onu düşünürsün.
Dahası; ellerin de bağlı olsa, duvarlar da örseler bunların hepsini herkes görür.
Kimseye engellerini göstermek, ispat etmek zorunda kalmazsın.
Oysa görünmeyen bağlar öyle mi?
Gözle görünmeyen bağlarla bir yere hapsolduğunda önce seni neyin bağladığını bulman gerek.
Yardım mı isteyeceksin?
Önce, bağlarını bir bir göstermen gerek.
Belki de ikna olmaz?
Zincirlerinin varlığına inandırman gerek.
Olmadı mı?
Bırak olmasın.
Belki de bu hapishaneden tek başına çıkman gerek.
Kalın duvarlara, sağlam zincirlere belki gücün yetmeyecekti, boşver.
Belki de görünmez hapishaneler yalnızlar için kaçışı daha kolay yerlerdir.
Kimse inanmasa da kendine inandığın..
Senin kendinden yola çıktığın..
Bağırıp çağırıp yine kendini duyduğun o yerden bir kurtulabilirsen çünkü,
Gerisi gelecek.
Çünkü,
Buradan bile çıkabildiysen,
Seni bir daha hapsetmeye kimsenin gücü yetmeyecek.