.1

Sen bir mücevhersin, çamura düşmüş olsan da tanırdım ben seni.
Kendi öz değerinle, kendi benliğinle var oluyorsun sen bu hayatta.
Değerin kendi özünde senin.
Değerli bir mücevhersin sen, çamura düşmüş olsan da tanırdım ben seni.

Senin farkın varoluşunda.
Özel bir çaban, özel bir hareketin yok göstermek için.
Görülmek istemese bile görünensin sen.
Yatırımın kendine olmuş senin. İçini büyütmüş, kalbini doldurmuşsun yıllarca.
Değerli bir mücevhersin sen, siyaha boyansan da tanırdım ben seni.

Yanından yörenden geçenler farkına varır. “Bir şey” derler, “bir şey var burada, burası güzel”.
Dört duvar odalara ilkbahar enerjisini dolduruyorsun, çabasız.
Duymayı bilen kulaklar ötelerden duyar seni, görmeyi bilen gözler için gülüşün bir şeyler anlatır.
Değerli bir mücevhersin sen, sen bilmesen de tanırdım ben seni.